Turkuazdan laciverte kadar uzanan mavinin her tonunu bulabileceğiniz, ister sahilden çakıl taşlarının üzerinden yürüyerek ister kayalardan atlayarak buz gibi ya da çok da soğuk olmayan bir deniz arıyorsanız doğru yerdesiniz. Anlayacağınız üzere deniz anlamında alternatifler bol Kaş’ta. O zaman başlayalım anlatmaya.

İlk ve merkezdeki en bilinen plajla başlayayım. Fotoğraflarını muhtemelen Kaş’la ilgili her yerde görmüşsünüzdür. Kaynak sularının denize karıştığı bölümlerinde buzlu su kovasına düşmüş gibi hissettiğiniz Küçükçakıl Plajı’ndan bahsediyorum. 😉 Kaş’ın en soğuk suya sahip plajlarından biri de olsa yaz sıcağında bünyeye çok iyi gelir. Burada hem minik bir halk plajı hem de şezlong, şemsiye, yiyecek ve içecek hizmeti alabileceğiniz tesisler bulunur. En iyileri de hiç tartışmasız Derya Beach ve Çınarlar Beach’tir.

Deniz daha da soğuk olsun istiyorum diyenlere merkezden dolmuşla ya da hava çok sıcak değilse yürüyerek ulaşabilecekleri Büyükçakıl Plajı’nı önerebilirim. Burası da daha sakin ve salaş havasıyla ve buz gibi deniziyle müdavimleri olan bir plajdır. Tek zorluğu adı üstünde büyük taşların üzerinden denize girmenizi gerektirmesidir. O yüzden belki de yanınızda bir deniz ayakkabısı bulundurmalısınız. Ama suyun hemen derinleştiğini, dolayısıyla taşların üzerinde dengede durmak için çok da çaba harcamanıza gerek olmayacağını bilin.

Gelelim güzeller güzeli Kaputaş’a. En çok emek vererek tadını çıkarmanız gereken ama dünyanın en güzel plajlarından biri burası. Kaş’a araçla 15 dakika mesafede, olağanüstü bir rengi olan, bitmek bilmez merdivenlerle inip çıkacağınız ama buna değecek, biraz dalgalı, gün içinde biraz kalabalık olabilen vahşi bir güzel o. Ama hepsine değecek güzellikte. Yine de keyfine tam anlamıyla varabilmeniz için sabah erken saatlerde gitmenizi öneririm.

Karayolu ile ulaşım olmayan ama Kaş merkezdeki limandan kalkan teknelerle yaklaşık 20 dakikada ulaşabileceğiniz ılıman, nispeten sığ, yeşilimsi mavi bir tona sahip, güzeller güzeli başka bir koy da Limanağzı. Buradaki tesislerden birinde tüm gününüzü geçirebilirsiniz.

Çukurbağ Yarımadası’na gelelim. Çocuklu ailelerin tercihi İnceboğaz’ın Marina’ya bakan sığ ve sıcak denizli, küçük koyu görmelisiniz. Daha büyük bir koy isterseniz hemen İnceboğaz’ı geçince Halk Plajı bulunuyor. Burası hem çocuklu aileler için hem de geri kalan herkese uygun bir plaj. Devasa bir koya kurulmuş plajın hem çakıllar üzerine atılmış kiralanabilir şezlongları var hem de istediğiniz gibi yayılmanıza olanak veren çim alanları. Ufak bir tesis var ama alkollü içki servisi yok. Yine de portatif sandalyelerinizi, yere serilebilecek piknik örtünüzü ve içine buz gibi içkilerinizi, meyve ve sandviçlerinizi doldurduğunuz buzluğunuzu arabaya atarak bir palmiye gölgesine konuşlanmanıza engel de yok. 😉

Kaş’ın eskilerinin Hatice Abla’nın gözlemesini yemek için uğradıkları, Mavi Göl film seti tadındaki Hidayet Koyu’nda şu an Kaş’ın en “piyasa” beach’i olan Blanca Beach bulunuyor. Ve ne yazık ki her geçen yıl virüs gibi yayılarak çim alanları, kayalıkları da şezlonglarla ve otel ile doldurmaya devam ediyor. Çoğu Kaş sever için bu bir cinayet, ama bu zihniyete dur denemeyecek bir ülkede yaşadığımız gerçeğini göz önüne alarak bakacaksak eğer bu duruma o güzelim denizinden de vazgeçmemeliyiz bana göre. Dalış teknelerinin de durak noktalarından biri olan bu koya giderken yanınıza mutlaka şnorkelinizi alın. Kayalıkların arasında su balesi yaparmış gibi bir zarafetle süzülen muhteşem balık çeşitlerini ve caretta caretta’ları en güzel bu şekilde görebilirsiniz. Ha bir de bu güzelim denizden çıkmayı unutursanız gelip sizi çıkaracak bir refakatçi bulundurun sahilde. 😉

Kamping meraklıları için iki nefis yerden de bahsetmemek olmaz. Bunlardan biri Antik Tiyatro yakınlarında yer alan Kaş Kamping, diğeri ise Marina’yı geçtikten sonra beş dakika içinde ulaşabileceğiniz Olympos Mocamp. İster çadırda ister bungalovlarda konaklama yaparak da Kaş’ın ve muhteşem denizinin tadını çıkarabileceğiniz bu güzel durakları da pas geçmemelisiniz. Ayrıca çocuklu ailelerin çok tercih ettiği Akçagerme Plajı da Olympos Mocamp’ı geçer geçmez sizleri bekliyor.

Tüm bu en bilinenlerin dışında Kaş aşıklarının kendilerine sakladıkları gizli saklı koylar, kullanılabilir otel plajları olduğunu da unutmayın. 😉 Hazır deniz konusuna girmişken biraz da dalış ve tekne turlarından söz edelim o zaman.