Toplanın yamacıma, size bir iyi, bir de kötü haberim var. Kötü olanıyla başlayayım: ne yazık ki bir Ege kasabası gibi balığı, otu, yeşilliği bol olan bir tatil yerinde değilsiniz. Yani dikkat çekmek için Kaş sularından çıkan sokar balığına festival bile düzenliyorlar ama nafile! Bu anlamda bir Ege olmayabiliriz ama elbette bizim de kendimize göre lezzetli ve doğal seçeneklerimiz var. Gelelim iyi haberlere o zaman:
1) Cuma günleri Kaş’ın köy ürünleri pazarını kaçırmayın. Sadece meyve-sebze için değil, peynir, zeytin, yumurta, salça, erişte, zeytinyağı, pekmez gibi kahvaltılık ve genel erzak alışverişi için de buraya uğrayabilirsiniz. Peynirci Emin’in kahvaltılık çeşitleri karşısında gözünüz dönebilir. Öğleden sonra atıştırması olarak girişteki mısırcıdan haşlanmış mısır alabilir ya da gözleme & ayran molası verebilirsiniz.
2) En az pazar kadar güzel sebze-meyve seçenekleri olan bir diğer durağımız ise Uçarlar Manav. Bu kadar bol ve nefis çeşidi bir arada görmek zordur. Kaş’ta evinize manav alışverişi yapmak için en doğru yer burası. Ben sezon sonunda İstanbul’a dönerken oradan limon, fırında pişirmelik iri dişli sarımsak ve ceviz içi de depoluyorum bagaja, aklınızda olsun. 😉
3) Hemen karşısındaki Likya Kasabı et alışverişi için favorimiz. Köy yumurtası ve tavuk çeşitleri de bulabilirsiniz. Yani akşam barbeküsü öncesi uğranması gereken ana durak burası oluyor.
4) Balık istiyorsanız dolmuş duraklarına çok yakın, merkezde bulunan üç balıkçıdaki seçeneklere bakacak, kulağınızı belediye anonslarından ayırmayacaksınız. “Balık pazarına bol miktarda Karadeniz palamutu gelmiştir. İhtiyaç sahiplerine duyurulur,” anonsunu duyar duymaz arabanıza ya da motorunuza atlayıp adı balık pazarı olan bu balıkçıların önüne gelmelisiniz. “Ben Akdeniz’deyim, Karadeniz palamudu ne alaka?” falan diye düşünmeyin. Alternatifin sokar olduğu bir yerde bulduğun balık gibi balığa tutunacaksınız kardeşim. 😉
5) Balıkçıların olduğu sırada ufacık tefecik bir kooperatif dükkânı var: Elmisko. Dükkân sahipleri genellikle biraz ilgisiz ve suratsız olsalar da sattıkları köy peyniri, tulum peyniri, eski kaşar, süzme yoğurt, tereyağı ve köy yumurtasının muadili yok bana göre. O yüzden güler yüzlülük karın doyurmuyor, diye gerçekçi düşünmeye çalışarak bu güzel ürünlerden mahrum etmeyin kendinizi.
6) Önceleri sadece Instagram üzerinden satış yapan Doğal Anne Eli’nin artık Küçükçakıl Plajı’na giden yol üzerinde minik bir standı da bulunuyor. Keçiboynuzu pekmezi ve tarhana da benimle birlikte İstanbul’a gelen yiyecek kolisinin demirbaşlarından. Bunun dışında ev reçeli çeşitleri, sirke, adaçayı, nar ekşisi, erişte, salça gibi birçok doğal ya da ev yapımı ürünü alabileceğiniz, hem de güler yüzlü sahibesi olan bir durak burası. Uğrayın.
Bunların dışında Likya Çiftliği, Eflatun El Bademi Çiftliği ürünleri, yerel ürünler de bulabileceğiniz Muhtar Market ve merkezdeki aktarlar da Kaş’taki yaşamınızın bir parçası olmaya adaylar. Çok da fena değilmişiz aslında. Aç kalmayız değil mi? Ne dersiniz? 😉