Kaş’ın küçük gibi görünse de nefis şeylerle dopdolu bir çarşısı bulunuyor. Kendinizi kaybetme olasılığınız yüksek. Tabi ki coşkuyla o tezgâhtan bu dükkana, şu takıcıdan bu butiğe derken coşkuyla kendinizi kaybetmenizden söz ediyorum. Yoksa fiziksel olarak kaybolmanız çok mümkün değil bu minik kasabada. Yönünüz hep güney, hep mavi ve uzaklığınız da hep beş ila on dakika arasında kasabanın merkezindeyseniz eğer.
O zaman çarşı gezmesine en ünlü yerinden başlayalım: Uzun Çarşı. Meşhur Kral Mezarı’ndan başlayıp meydana kadar uzanan, üzerinde sağlı sollu gümüşçüler, giysi butikleri, antika ve dekoratif eşya satan dükkânlar ve bir de peştemalci bulunan bu minik sokak boyunca birbirinden zevkli şeyler göreceğinizden eminim. Bu taş kaplama sokağı yüzlerce kez Instagram’da görmüş olduğunuzdan da eminim. Zira yaz kalabalığında begonvillerle süslü cumbalı evlerinin tamamı, hele bir de arkadaki kral mezarını görüyorsa, poz vermek üzere sıraya girenler tarafından kapılmış oluyor! O yüzden fotoğraf istiyorsanız belki de sabah kimsecikler uyanmadan gelmelisiniz buraya. Yok, ben sadece gezmeye geldim diyorsanız akşam yemeği öncesi ve sonrası saatleri en cıvıltılı zamanlarıdır.
Uzun Çarşı’yı kesen minik ara sokaklara girerek kendinizi bambaşka güzellikler arasında bulabilirsiniz. Gagarin rock barın önündeki avluda ve oradan Mavi Bar’a açılan ara sokakta pek çok takı ve süs eşyası tezgâhı bulunur. Barlar sokağı tarafına doğru çıkarsanız o tarafta da pek çok hediyelik eşyacı, giyim ve aksesuar dükkânı bulabilirsiniz. Zaten gözünüz ve gönlünüzün götürdüğü yere giderek kısa süre içinde Kaş’ın minik çarşı içini keşfetmiş olacaksınız.
Çarşı içlerinin dışında Küçükçakıl Plajı’na doğru çıkan yola sapacak olursanız bir Kaş klasiği olan Gallery Anatolia’daki seramik objelere mutlaka göz atmalısınız. Hideaway Bar’ın hemen yanında yer alan Kosta Boda adlı mağazada da yabancı sanatçıların ağırlıklı olarak cam işçiliği eserlerini bulabilirsiniz. Genellikle çarşı gezmesi için sapa kalıyor ama Kaş Otel tarafına uzanan yol üzerinde yer alan LikyaArt’a da mutlaka uğramalısınız. Ahşap gravürler, çizimler, baskı tişört ve bez çanta çeşitleri ve daha pek çok tasarımı bulabileceğiniz bu atölye-dükkândan ister kendinize ister sevdiklerinize hediyeler alabilirsiniz.
Alışveriş yorduysa kaybettiğimiz enerjiyi nefis bir dondurma molasıyla geri kazanabiliriz. O zaman Kaş’ın hafif isli ve karamelize tadı olan o meşhur yanık dondurması ile tanışmak isteyenleri ilgili kuyruğa bırakıyoruz. Tava dondurması sırasına girmek isteyenler de aramızdan ayrıldılar. Biz geride kalanlar ile tamamen doğal malzemeler ve keçi sütünden yaptıkları dondurmalarıyla gönlümüze taht kuran Feride’ye uğruyoruz. Dondurma istemem ama şöyle güzel bir frappe’ye de hayır demem, diyenleri de unutmadık. Onları da Biiisstt’e bıraktık. Dinlenme molası sonrasında hep birlikte yeme-içme alışverişine çıkıyoruz. 😉